Monterrey Açlık Zirvesi

-
Aa
+
a
a
a

Mark Tran

Monterrey’de neler oluyor?

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2000 yılındaki BM milenyum zirvesinde belirlenen kalkınma hedeflerini karşılamak konusunda dünya ülkelerini harekete geçirebilmek için, gelişimin finanse edilebilmesi konulu bu uluslararası konferansı düzenledi. Bu hedefler, 2015 yılına kadar evrensel ilk öğretimi, dünyadaki açlığa son vermeyi ve çocuk ölümlerini üçte iki oranında azaltmayı içeriyor.

 

Yine herşey konuşmada mı kalacak?

Olumsuz düşünenler, bu zirveyi bir başka yararsız izci toplantısı gibi görecektir. Ancak bu konferanslar, konu üzerinde yoğunlaşılmasını sağlıyor. Monterrey öncesinde bazı ülkeler yardım miktarını artırmayı kararlaştırmıştı. Ayrıca, bu konuya olan ilgi, toplantılara başlangıçta beklenenden daha fazla delegenin katılmasıyla son haftalarda canlandı.

Kim ne üzerinde anlaşmaya vardı?

Monterrey'de göstericiler ABD'yi protesto ediyor

ABD Başkanı George W. Bush, hatırı sayılır bir hamlede bulunarak dış yardımı gelecek 3 yıl içinde 5 milyar dolar artırmayı kararlaştırdı ve AB, ağır bütçe baskısı altındaki Almanya’nın ret oyu kullanmaktan vazgeçmesiyle, 2006’dan itibaren dış yardıma yılda 5 milyar dolar destek olmak konusunda anlaştığını açıkladı. Sorun şu ki, Bush’un önerisini dış yardım konusunda şüpheciliğiyle bilinen ABD Kongresi’ne sunması gerekiyor.

Dünya 2015 hedeflerini karşılamaya ne kadar yakın?

Dünya Bankası’na göre milenyum zirvesinde belirlenen kalkınma hedeflerinin karşılanması için ayrıca 40–60 milyar dolar gerekiyor. Ancak yardım kuruluşu Oxfam, bu rakamın 100 milyar doları bulabileceğini öngörüyor.

Finansmanla bu boşluğu doldurmak ne kadar mümkün?

Uluslararası toplum, 1992’de Rio de Janeiro’daki dünya zirvesinde, zengin ülkelerin gayri safi milli hasılalarının yüzde 0.7’sini yardıma ayırmasını öngören bir eylem planını –Agenda 21- benimsedi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’ye üye ülkelerin her biri

–temelde zenginler klübü- GSMH’larının yüzde 0,7’sini ayırsaydı, yardım akışı 114 milyar doların çok üzerinde olacaktı.

Daha fazla yardıma yönelik politik niyet var mı?

Çok değil, sadece şartlar ağır olduğunda. Üstelik, AB hükümetleri, istikrar ve büyüme sözleşmesinin hükümetin harcamaları ve borçlanmasını kısıtladığını öne sürüyor. Ancak sözleşme ne kadar katı olursa olsun, AB, çiftçilerin ortak tarım politikasına (Cap) uyumu için, kalkınmaya verdiği destekten yüzde 25 daha fazlasını harcıyor. Cap’a ayrılan 35 milyar dolarlık bütçenin büyük bir kısmı, daha çok geniş ticari çiftliklere yarıyor.

Hangi ülkeler yüzde 0.7 hedefini yerine getiriyor?

Sadece beş ülke: Hollanda, Danimarka, Norveç, İsveç ve Lüksemburg. ABD, dünyanın en zengin ülkesi, GSMH’sinin sadece yüzde 0,1’ini yardıma ayırmış durumda. Bu rakam, OECD ortalamasının yarısından da az. Britanya, o kadar konuşmasına karşın, AB ortalamasının altında bir meblağı (yüzde 32) yardıma adıyor.

Yardım hedeflerinin karşılanamayışının uygulamadaki sonuçları nelerdir?

Oxfam’a göre, şu an geçerli olan koşullarda, milenyum zirvesinde hedeflenen 4.2 milyon rakamıyla kıyaslandığında, 2015 yılında 9.6 milyon çocuk ölümü olacak. Milenyum zirvesinde hedeflenen oranla şu an gerçekçi koşullar arasındaki farkın genişlemesi sonucunda, 2000-2015 yılları arasında meydana gelecek çocuk ölümlerinin kümülatif toplamı 56 milyon gibi bir rakama varıyor.

Yardımlar ne kadar etkili?

Kayıtlar, muhalefet edenlere yararını sorgulama imkanı tanıyacak kadar baştan savma. Geçmişte hem yolsuzluk yapan politikacılara hem de istenmeyen altyapı projelerine çok fazla para akıtıldı. Diğer bir sorun da yardımların çoğunun, fakir ülkelerin sermaye veren ülkelerle ticaret yapmaya zorlayacak şekilde ‘bağlanmış’ olmasıydı. Bununla beraber, verem ve sıtma gibi güçten düşüren salgın hastalıkların kökünün kazınması için düzenlenen kampanyalarda hayli başarı sağlandı.

Ticaretin yardımlardan daha etkili olmadığı mı düşünülüyor?

Uluslararası ticaret, kısmen zengin ülkelerin emriyle, Monterrey’in önemli gündem maddelerinden biri olacak. Mesele sanayileşmiş ülkelerin dünyadaki fakir ülkelerin sırtına büyük maliyetler yükleyen ticaret engelleri çıkarmasıdır. Bu maliyetler, yılda 100 milyar doları buluyor. En kısıtlayıcı engeller ise emek yoğun imalatı ve tarımsal malları hedef alıyor.

Ticaret üzerine yeni görüşmeler düşünülmüyor mu?

Geçen Kasım ayında Doha’da bu konuda yeni görüşmeler yapılması üzerinde fikir birliğine varıldı. Ancak sanayileşmiş ülkeler, fakir ülkelerin pazara girişini geliştirme ya da tarımsal hükümet yardımlarını azaltma konularında somut taahhütlerde bulunmaktan kaçındılar. Emtia fiyatlarındaki düşüş, dünyadaki bazı fakir ülkelerde yardımların azlığından doğan sorunlara bir yük daha bindirerek ithalattan elde edilen gelirin yüzde 25 oranında düşmesine neden oldu. Ancak Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Genel Direktörü Mike Moore, Monterrey’de ticarete yönelik yeni girişimler beklemediğini söyledi. Çelik ithalatında gümrük vergisi duvarını yükselten ABD ile AB arasında beliren ticaret savaşı tehdidi, yeni ticaret görüşmelerine başlanması konusunu tatsızlaştırdı.

Takvim’de borç konusu yer alıyor mu?

Evet. Ağır borç yükü altında fakir ülkeler (HIPC – Heavily Indepted Poor Countries) inisiyatifi sayesinde, zengin ülkelerin dünyanın en fakir ülkelerin borçlarını azaltması konusunda ilerleme sağlandı. Ancak sermaye eksikliği bu girişimin etkisini sınırladı. 2001 yılında HIPC’nin karşıladığı 23 ülkeye ait toplam dış borç ödeme kolaylığı, tasarlanan 34 milyar dolarlık meblağa denk geliyor. Ancak bu ülkelerin 15’i, dış borç ödemesinde bulunan hükümetlerin yıllık gelirinin yüzde 10’undan daha fazlasını harcıyor. Yarısından fazlasında, kredi verenlere yapılan geri ödemeler ilköğretime yapılan harcamadan daha çok.

Monterrey Zirvesi’ne kimler katılıyor?

Başkan Bush, çok yönlü vekâletlerini parlatmak için yıldız konuk olacak Diğer ileri gelenler ise Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar,ve Kanada Başbakanı Jean Chretien. Kofi Annan, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü liderleri ile orada olacak. Kalkınma konularına büyük ilgi gösteren Britanya Maliye Bakanı Gordon Brown ve diğer ekonomi bakanları da hazır bulunacak.

Çeviren: Aylin Bozyap

(Guardian'da 18 Mart 2002'de yayımlandı)